Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Davası
Miras hukuku kapsamında önemli bir dava türü olan terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, özellikle mirasçıların haklarını ve borçlara karşı sorumluluğunu doğrudan etkileyen bir hukuki mekanizmadır. Mirasbırakanın ölümüyle birlikte geriye kalan malvarlığına tereke adı verilir ve bu tereke, hem alacak hem borç kalemlerini içerir. Eğer terekenin borçları alacaklarından fazla ise ve bu durum dava yoluyla tespit edilmek isteniyorsa, terekenin borca batık olduğunun tespiti davası gündeme gelir. Bu süreç, mirasçılar için özellikle büyük riskler doğurabilmekte, terekenin borca batıklığına ilişkin tespitin yapılması sayesinde, mirasçıların sorumlulukları sınırlandırılmaktadır.
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası genellikle mirasçıların terekenin borç yükünün, alacaklardan fazla olduğunu düşündüğü durumlarda başvurdukları bir yol olup, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu dava türü, aynı zamanda mirasın hükümsüzlüğü davası olarak da bilinir. Tespit davasının açılabilmesi için mirasçının, terekenin aktiflerinin borçlarını karşılamayacak düzeyde olduğu yönünde bir iddiası bulunmalıdır. Dava, ölen kişinin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine açılır ve burada terekenin borca batık olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle değerlendirilir. Yargılama sonucunda mahkeme, terekenin toplam pasifinin aktifini aşıp aşmadığını objektif bir şekilde ortaya koyar.
Davanın en önemli sonucu, mirasçıların terekenin borca batık olduğunun tespiti halinde şahsi malvarlıklarıyla bu borçlardan sorumlu olmamalarıdır. Eğer terekenin borca batık olduğunun tespiti sağlanırsa, mirasçılar mirası reddetmiş gibi değerlendirilir ve mirasın borçlarından kendi malvarlıkları ile sorumlu tutulmazlar. Böylece, borçlular yalnızca tereke mallarıyla sınırlı bir şekilde alacaklarını tahsil yoluna gidebilirler. Bu nedenle, özellikle borç yükü fazla olan veya borçlu mirasbırakanların mirasçıları açısından tespit davasının açılması son derece önemlidir. Davanın zamanında açılmaması ya da gerekli usullerin takip edilmemesi halinde, mirasçılar şahsi malvarlıklarıyla borçlardan sorumlu olma riskiyle karşı karşıya kalabilirler.
Sonuç olarak, terekenin borca batık olduğunun tespiti davası mirasçılar açısından hem hak hem de yükümlülüklerin doğru bir şekilde belirlenmesini sağlayan temel bir hukuki güvence mekanizmasıdır. Dava açma sürecinde yetki, görev ve usul kurallarına titizlikle riayet edilmesi, gerekli belgelerin sunulması ve bilirkişi raporlarından yararlanılması büyük önem taşır. Terekenin borca batıklığı hukuki olarak sabit hale geldiğinde, mirasçılar tüm sorumluluktan kurtularak huzura kavuşurlar. Bu sebeple tespit davasının açılması, borca batık miraslarda mirasçılar için adeta bir kurtuluş yolu niteliğindedir. Miras hukukunda profesyonel destek ve danışmanlık almak, sürecin etkin ve hukuka uygun yürütülmesi açısından büyük fayda sağlayacaktır.
21/05/2025