Zina ve Boşanma

Saydam Hukuk Bürosu

Zina ve Boşanma

Zina ve Boşanma

Evlilik birliğinin temel taşlarından biri, eşler arasındaki "sadakat yükümlülüğü"dür. Ancak, zina (aldatma), eşlerden birinin bu yükümlülüğü ihlal etmesi anlamına gelir. Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar boşanma sebebi olabilir, ancak her davranışın zina olarak kabul edilmediğini unutmamak önemlidir.

Zina, evli bir kişinin eşi dışında başka biriyle cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanır. Cinsel ilişkinin gerçekleşmemesi durumunda zinadan söz edilemez. Öpüşmek, mesajlaşmak, sohbet etmek gibi eylemler, sadakat yükümlülüğünü ihlal edebilir, ancak zina olarak kabul edilmez. Boşanma davası açmak isteniyorsa, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi olarak gösterilmelidir.

Zina Nedeniyle Boşanma Şartları

Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir:

  1. Eşler arasında geçerli bir evlilik: Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik resmi makamlar önünde gerçekleşmelidir. İmam nikahı geçerli bir evlilik olarak kabul edilmez. Bu nedenle sadece resmi evliliklerde zina nedeniyle boşanma davası açılabilir.

  2. Aldatma döneminde ortaya çıkmalı: Zina nedeniyle boşanma davası açmak için aldatılan eşin, aldattığını öğrenmesinden sonra 6 ay içinde veya evlilik birliğinin kurulmasından itibaren 5 yıl içinde davayı açması gerekir.

  3. Ayrılık döneminde de geçerli: Eşler, geçici sebeplerle ayrı yaşamış olsalar bile sadakat yükümlülüğü devam eder. Bu nedenle ayrılık sırasında eşlerden birinin başka biriyle cinsel ilişkiye girmesi de zina olarak kabul edilir.

  4. Cinsel ilişki olmalı: Zinanın kabul edilmesi için cinsel ilişkinin yaşanmış olması gerekir. Diğer yakınlaşmalar zina olarak kabul edilmez.

  5. Üçüncü kişinin cinsiyeti: Cinsel ilişki zina olarak kabul edilmesi için üçüncü kişinin karşı cinsten olması gerekir. Eşcinsel ilişkiler zina kapsamına girmez, ancak son dönem Yargıtay kararlarına göre eşcinsel ilişkiler de zina olarak kabul edilebilir.

Aldatan Eş İçin "Kusur" Şartı

Zina eyleminin gerçekleşmesi için aldatan eşin kendi iradesiyle hareket etmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle kusuru olmayan bir kişi, bu kusursuzluğunu ispat etmelidir. Örneğin, cinsel saldırı veya iradesi dışında uyuşturucu madde etkisi altındayken gerçekleşen cinsel ilişki, kusursuzluk nedeniyle zina olarak kabul edilmez.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi

Zina nedeniyle boşanma davası açmak isteyen aldatılan eşin, zinayı öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde dava açması gerekmektedir. Ancak bu süre, zinanın gerçekleştiğinden itibaren 5 yılı aşmamalıdır.

Aldatmanın Affı

Zina nedeniyle boşanma davası açan eş, zinayı affederse, boşanma davasını açma hakkını kaybeder. Affetme açık veya örtülü şekilde gerçekleşebilir.

Gizlilik Kararı

Boşanma davaları özel yaşantıyı ilgilendirdiğinden, mahkeme tarafından gizlilik kararı verilebilir. Gizlilik kararı yalnızca duruşmaları kapsar, ancak dosyanın incelenmesini veya örnek alınmasını engellemez.

Aldatmanın İspatı

Zina eylemini ispat etmek zor olabilir çünkü suçüstü yakalanma nadiren mümkün olur. Genellikle fotoğraflar, mesaj kayıtları, tanık ifadeleri ve otel kayıtları gibi deliller kullanılır. Ancak, bu delillerin kişisel hayatın gizliliğini ihlal etmemesi ve hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi önemlidir.

Aldatma Sebebiyle Tazminat Talebi

Zina nedeniyle boşanma davasında kişilik hakları zedelenen taraf, kusurlu eşten manevi tazminat talep edebilir. Ayrıca, maddi tazminat da talep edilebilir, ancak bu mal rejimi tasfiyesi talepli davalar için geçerli bir seçenektir.

 

Ücretli Danışmanlık Hattı